Alfred North Whitehead
* Akıllarımız hudutlu ancak bu hudutluluğun koşulları içerisinde sonsuz ihtimallerle çevrilmişiz; işte hayatın gayesi bu sonsuzluktan kavrayabildiğimiz kadar çok şey kavramak.
* Batı felsefeleri, Platon’un görüşlerine düşülen dipnotlardan ibarettir.
* Günümüzün geçerli inançlarını yarıp öteye fışkırmayan bir muasırlık, çok hudutlu bir ilerleme döneminden sonra kısırlaşmaya mahkumdur.
* Hata yapmaktan korkmak, ilerlemenin ölümüdür.
* Köpek kucağınıza sıçarsa sizi sevdiği içindir, kedi aynı şeyi yaparsa kucağınız sıcak olduğu içindir.
* Mekanik matematiksel ilimlerin cennetidir, zira kişi onunla matematiğin meyvelerine erişir.
* Şu anda benimsemiş olduğumuz inançlara, şüpheyle bakmamıza kapı aralayabilecek bir düşünce; oturup hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir.
* Akıllarımız hudutlu ancak bu hudutluluğun koşulları içerisinde sonsuz ihtimallerle çevrilmişiz; işte hayatın gayesi bu sonsuzluktan kavrayabildiğimiz kadar çok şey kavramak.
* Batı felsefeleri, Platon’un görüşlerine düşülen dipnotlardan ibarettir.
* Günümüzün geçerli inançlarını yarıp öteye fışkırmayan bir muasırlık, çok hudutlu bir ilerleme döneminden sonra kısırlaşmaya mahkumdur.
* Hata yapmaktan korkmak, ilerlemenin ölümüdür.
* Köpek kucağınıza sıçarsa sizi sevdiği içindir, kedi aynı şeyi yaparsa kucağınız sıcak olduğu içindir.
* Mekanik matematiksel ilimlerin cennetidir, zira kişi onunla matematiğin meyvelerine erişir.
* Şu anda benimsemiş olduğumuz inançlara, şüpheyle bakmamıza kapı aralayabilecek bir düşünce; oturup hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir.
Arthur Cayley
* Başka her şey de olduğu gibi matematiksel bir kuram için de öyledir; güzellik idrak edebilir ama izah edemez.
* Başka her şey de olduğu gibi matematiksel bir kuram için de öyledir; güzellik idrak edebilir ama izah edemez.

* Pozitivizm nedenlerle uğraşmaz, fakat nasılları iyi bilir.
* İlk iki dönem geride kalmıştır; pozitif bilimin ve düşüncenin hâkim olduğu döneme girdik.
* Doğulu önderler, milletlerinin başından ayrılmayarak her hükümetin temeli olan şu iki yasası hakkıyla yapıyorlar: iyi yola götürmek ve kötülüklerden savunmak. Bu asil hareket Ruslardan fazla bilhassa Türklerde dikkat çekiyor.
Bertrand Russell
* Akıllılar hep şüphe içindeyken aptallar küstahça kendinden emindir.14 Eylül 2010
* Düşünce özgürlüğü lehindeki temel sav, bütün inançlarımızın şüphe götürür olmasıdır.
* Kendi refahımızı, herkesin refahının teminat altına alınmasının dışında bir yolla teminat altına alamayız. Kendinizin mesut olmasını diliyorsanız, başkalarının da mesut olmasına rıza göstermek zorundasınız
* Bir kasabın ekmeğe, bir fırıncının da ete ihtiyacı vardır. Bu yüzden kasapla fırıncının birbirini sevmesi için mantıklı bir neden vardır. Her ikisi de birbirine faydalı olur.
* Dünyayı savaş tehlikesinden savunacak tek bir yol vardır; dünya çapında yetkiye sahip olacak ve dünyada bütün silahların tekelini elinde bulunduracak bir tek otoritenin kurulması.
* Bir dünya devletinin ciddi savaşları önlemesi için asgari bir güce sahip olması gerekir. İlk ve en ehemmiyetlisi, dünya devletinin dünyadaki tüm silah ve silahlı kuvvetlerin tekeline sahip olması gerekir.
* Dünyayı manaya ve reform isteği ilerlemenin iki büyük motorudur.
* Tek kitaplı adamdan kork
* Matematik ne neden söz ettiğimizi, ne de söylediğimiz şeyin doğru olup olmadığını bildiğimiz bir konudur.
* Ne kadar az bilirseniz, onu o kadar şiddetle müdafaa edersiniz. 17 Mayıs 2007
* Bilimde gerçek sadece bir an’dır.
* Ben dine hastalık olarak bakıyorum. İnsan ırkı için isimi konmamış bir sefaletin kaynağı.
* Hem dinlerin zarar verdiğini hem de yalan olduklarından çok eminim.
* Eğitimin emelinin zihni özgürlük olduğu bir dünya isterdim. Gençlerin aklını, onları bütün hayatları süresince nesnel ispatların oklarından savunacak olan bir zırhın içine sokmamalı. Dünyanın açık kalplere ve aydın insanlara ihtiyacı var ve bunu statik sistemlerle elde edemeyiz.
* Ne yazık ki çoğu insan önceden mesut olduğunu ancak mutsuzluğa düştüğü vakit anlıyor.
* Feylesof olmak isteyen, saçmalıklardan korkmamalı.
* Erişilecek her bilgiye ilmi metotlarla erişmek gerekir; bilimce bulgulanamayacak şeyleri insanlar bilemez.
* Akıllılar hep şüphe içindeyken aptallar küstahça kendinden emindir.14 Eylül 2010
* Düşünce özgürlüğü lehindeki temel sav, bütün inançlarımızın şüphe götürür olmasıdır.
* Kendi refahımızı, herkesin refahının teminat altına alınmasının dışında bir yolla teminat altına alamayız. Kendinizin mesut olmasını diliyorsanız, başkalarının da mesut olmasına rıza göstermek zorundasınız
* Bir kasabın ekmeğe, bir fırıncının da ete ihtiyacı vardır. Bu yüzden kasapla fırıncının birbirini sevmesi için mantıklı bir neden vardır. Her ikisi de birbirine faydalı olur.
* Dünyayı savaş tehlikesinden savunacak tek bir yol vardır; dünya çapında yetkiye sahip olacak ve dünyada bütün silahların tekelini elinde bulunduracak bir tek otoritenin kurulması.
* Bir dünya devletinin ciddi savaşları önlemesi için asgari bir güce sahip olması gerekir. İlk ve en ehemmiyetlisi, dünya devletinin dünyadaki tüm silah ve silahlı kuvvetlerin tekeline sahip olması gerekir.
* Dünyayı manaya ve reform isteği ilerlemenin iki büyük motorudur.
* Tek kitaplı adamdan kork
* Matematik ne neden söz ettiğimizi, ne de söylediğimiz şeyin doğru olup olmadığını bildiğimiz bir konudur.
* Ne kadar az bilirseniz, onu o kadar şiddetle müdafaa edersiniz. 17 Mayıs 2007
* Bilimde gerçek sadece bir an’dır.
* Ben dine hastalık olarak bakıyorum. İnsan ırkı için isimi konmamış bir sefaletin kaynağı.
* Hem dinlerin zarar verdiğini hem de yalan olduklarından çok eminim.
* Eğitimin emelinin zihni özgürlük olduğu bir dünya isterdim. Gençlerin aklını, onları bütün hayatları süresince nesnel ispatların oklarından savunacak olan bir zırhın içine sokmamalı. Dünyanın açık kalplere ve aydın insanlara ihtiyacı var ve bunu statik sistemlerle elde edemeyiz.
* Ne yazık ki çoğu insan önceden mesut olduğunu ancak mutsuzluğa düştüğü vakit anlıyor.
* Feylesof olmak isteyen, saçmalıklardan korkmamalı.
* Erişilecek her bilgiye ilmi metotlarla erişmek gerekir; bilimce bulgulanamayacak şeyleri insanlar bilemez.
Cahit Arf
* Matematik asal olarak sabır olayıdır. Belleyerek değil keşfederek anlamak gerekir.
* Matematik zati her vakit vardı. İnsanoğlu onu buldu.
* Ben matematiğe hayatımı adadım, karşılığında bana hayatımı geri verdi.
* Çocukluğumda benim için üç şey vardı. Matematik, tarih ve siyaset. Fakat matematik zati hepsini anlatan şeydi.
* Osmanlı Devleti fazla büyüktü ve gerideydi, Türkiye daha küçük ve ileride olacak.
* Bilim ve inanç iki ayrı unsurdur. Birleşirse devrim yapabilirsiniz.
* İşlerinizi başkalarına yaptırmayın. Zira kendi istedikleri gibi yaparlar.
* Sahiden evrenin sırrını arıyorsanız, benim yaptığım gibi sayılara gelin. Sonsuzluk her şeyin yanıtıdır. Sayı sonsuzdur.
* Elime Kur’an’ı aldığımda Allah’a, elime kalemi aldığımda kendime inanıyorum. (Kendisine dinsiz olup olmadığı sorulduğunda.)
* İki kere iki nasıl dörtse, bende o kadar akılcıyımdır.
* İnsanoğlu bir gün sonsuza dek yaşamayı matematikle bulacaktır.
* Matematik asal olarak sabır olayıdır. Belleyerek değil keşfederek anlamak gerekir.
* Matematik zati her vakit vardı. İnsanoğlu onu buldu.
* Ben matematiğe hayatımı adadım, karşılığında bana hayatımı geri verdi.
* Çocukluğumda benim için üç şey vardı. Matematik, tarih ve siyaset. Fakat matematik zati hepsini anlatan şeydi.
* Osmanlı Devleti fazla büyüktü ve gerideydi, Türkiye daha küçük ve ileride olacak.
* Bilim ve inanç iki ayrı unsurdur. Birleşirse devrim yapabilirsiniz.
* İşlerinizi başkalarına yaptırmayın. Zira kendi istedikleri gibi yaparlar.
* Sahiden evrenin sırrını arıyorsanız, benim yaptığım gibi sayılara gelin. Sonsuzluk her şeyin yanıtıdır. Sayı sonsuzdur.
* Elime Kur’an’ı aldığımda Allah’a, elime kalemi aldığımda kendime inanıyorum. (Kendisine dinsiz olup olmadığı sorulduğunda.)
* İki kere iki nasıl dörtse, bende o kadar akılcıyımdır.
* İnsanoğlu bir gün sonsuza dek yaşamayı matematikle bulacaktır.
Christiaan Huygens
* Dünya vatanım; bilim dinimdir.
* Dünya vatanım; bilim dinimdir.
Felix Klein
* Yeterli matematik çalışıncaya ve sayısız olası istisnaları görüp kafası karışıncaya kadar herkes bir eğrinin ne olduğunu bilir.
* Yeterli matematik çalışıncaya ve sayısız olası istisnaları görüp kafası karışıncaya kadar herkes bir eğrinin ne olduğunu bilir.
George Polya
* Bir teoremin zerafeti onda görebildiğin fikirlerin sayısıyla doğru, o fikirleri görebilmek için harcadığın gayretle ters orantılıdır.
* Matematik en belirgin olanı en az bariz olan yolla ispat etme işidir.
* Bönlerin sorup akıllı insanların cevaplayamadığı bir çok sual vardır.
* Bir teoremin zerafeti onda görebildiğin fikirlerin sayısıyla doğru, o fikirleri görebilmek için harcadığın gayretle ters orantılıdır.
* Matematik en belirgin olanı en az bariz olan yolla ispat etme işidir.
* Bönlerin sorup akıllı insanların cevaplayamadığı bir çok sual vardır.
Gian-Carlo Rota
* Sık sık “ matematik, teoremleri kanıtlamaktan ibarettir” sözünü duyarız. Bir yazarın temel işi tümce yazmak değil midir?
* Sık sık “ matematik, teoremleri kanıtlamaktan ibarettir” sözünü duyarız. Bir yazarın temel işi tümce yazmak değil midir?
Godfrey Harold Hardy
* Dünyadaki en suçsuz uğraş matematiktir.
* Dünyadaki en suçsuz uğraş matematiktir.
Henri Poincaré
* Bir matematikçi sanmaz fakat bilir. İnandırmaya çalışmaz çünkü kanıt eder. Güveninizi beklemez. Belki dikkat etmenizi ister.
* Bilim gerçeklerden heyetidir, tıpkı evin tuğlalardan heyeti olması gibi. Ancak gerçeklerin toplanması bilim değildir. Tıpkı bir küme tuğlanın hane mananına gelmemesi gibi.05 Ocak 2007
(Science is built up with facts, as a house is with stones. But a collection of facts is no more a science than a heap of stones is a house)
* Bilim insanı tabiatı yararlı olduğu için çalışmaz. Tabiatı çalışır, zira içinde zevk ve eğlence bulur. Tabiatta zevk ve eğlence bulunur, zira tabiat güzeldir. Tabiat güzel olmasaydı manasız olurdu. Tabiat manasız olsaydı, hayat yaşanmaya değmezdi.
* Bir matematikçi sanmaz fakat bilir. İnandırmaya çalışmaz çünkü kanıt eder. Güveninizi beklemez. Belki dikkat etmenizi ister.
* Bilim gerçeklerden heyetidir, tıpkı evin tuğlalardan heyeti olması gibi. Ancak gerçeklerin toplanması bilim değildir. Tıpkı bir küme tuğlanın hane mananına gelmemesi gibi.05 Ocak 2007
(Science is built up with facts, as a house is with stones. But a collection of facts is no more a science than a heap of stones is a house)
* Bilim insanı tabiatı yararlı olduğu için çalışmaz. Tabiatı çalışır, zira içinde zevk ve eğlence bulur. Tabiatta zevk ve eğlence bulunur, zira tabiat güzeldir. Tabiat güzel olmasaydı manasız olurdu. Tabiat manasız olsaydı, hayat yaşanmaya değmezdi.
Isaac Newton
* Şayet daha ileriyi gördüysem, devlerin omuzlarında durduğum için olmuştur.
* İnsanlar sayılar gibidir, o insanın değeri ise o sayının içinde bulunduğu sayı ile ölçülür.
* Plato benim arkadaşım, Aristoteles benim arkadaşım ancak benim en büyük arkadaşım doğruluk.
* Yıldızların hareketlerini hesaplayabilirim ancak insanların deliliklerini değil.
* Yaradan her şeyi ölçüyle yaratmıştır. Ağırlık, sayı ve uzunluk.
* Diğer tüm delilleri bir yana bırakırsak baş parmak dahi benim Yaradan’nın varlığına inanmam için yeterlidir.
* Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar. 28 Temmuz 2007
* Sağlam bir tahmin olmadan, hiçbir büyük buluş yapılmamıştır.
* Ne demek yanlış? Ben mi?
* Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum ; ama ben kendimi, daha keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir ummanın kıyısında oynayan, düzgün bir çakıl taşı veyahut güzel bir deniz kabuğu bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum.21Aralık 2007
* Biz düşüncelerimiz değiliz, biz düşüncelerimizin düşüncesiyiz.
* Şayet diğer insanlardan benim için bir şeyler yapmalarını bekleseydim hiçbir şey yapamazdım.
* Ben, benden öncekilerin omuzlarına tırmandığım için onlardan biraz daha ilerisini görebildim.
* Şayet daha ileriyi gördüysem, devlerin omuzlarında durduğum için olmuştur.
* İnsanlar sayılar gibidir, o insanın değeri ise o sayının içinde bulunduğu sayı ile ölçülür.
* Plato benim arkadaşım, Aristoteles benim arkadaşım ancak benim en büyük arkadaşım doğruluk.
* Yıldızların hareketlerini hesaplayabilirim ancak insanların deliliklerini değil.
* Yaradan her şeyi ölçüyle yaratmıştır. Ağırlık, sayı ve uzunluk.
* Diğer tüm delilleri bir yana bırakırsak baş parmak dahi benim Yaradan’nın varlığına inanmam için yeterlidir.
* Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar. 28 Temmuz 2007
* Sağlam bir tahmin olmadan, hiçbir büyük buluş yapılmamıştır.
* Ne demek yanlış? Ben mi?
* Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum ; ama ben kendimi, daha keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir ummanın kıyısında oynayan, düzgün bir çakıl taşı veyahut güzel bir deniz kabuğu bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum.21Aralık 2007
* Biz düşüncelerimiz değiliz, biz düşüncelerimizin düşüncesiyiz.
* Şayet diğer insanlardan benim için bir şeyler yapmalarını bekleseydim hiçbir şey yapamazdım.
* Ben, benden öncekilerin omuzlarına tırmandığım için onlardan biraz daha ilerisini görebildim.
John von Neumann
* Matematikte bir şeyleri katiyen anlamazsın, yalnızca onlara alışırsın.
* Matematikte bir şeyleri katiyen anlamazsın, yalnızca onlara alışırsın.
Marquis de Condorcet
* Aklı ve gerçekleri kullanan bir insan mükemmele ulaşacaktır. Doğa insanın akıl gücüne bir sınırlama getirmemiştir.
* Aklı ve gerçekleri kullanan bir insan mükemmele ulaşacaktır. Doğa insanın akıl gücüne bir sınırlama getirmemiştir.
Max Rosenlicht
* Sen de biliyorsun ki biz hepimiz aynı sebepten dolayı matematikçi olduk; tembeliz.
* Sen de biliyorsun ki biz hepimiz aynı sebepten dolayı matematikçi olduk; tembeliz.
Nicolaus Copernicus
* Matematik matematikçiler için yazılır. (Mathemata mathematicis scribuntur)
* Matematik matematikçiler için yazılır. (Mathemata mathematicis scribuntur)
Nikolai Ivanovich Lobachevsky
* Matematiğin hiçbir dalı yoktur ki, ne kadar soyut olursa olsun, bir gün gerçek dünyada uygulama alanı bulmasın.
* Matematiğin hiçbir dalı yoktur ki, ne kadar soyut olursa olsun, bir gün gerçek dünyada uygulama alanı bulmasın.
Paolo Ruffini
* Öğretmen bir kandile benzer,kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
* Öğretmen bir kandile benzer,kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
Raoul Bott
* Matematikte büyük olmanın iki yolu vardır: İlki herkesten zeki olmak, ikincisi de herkesten ahmak, fakat sebatlı olmak.
* Matematikte büyük olmanın iki yolu vardır: İlki herkesten zeki olmak, ikincisi de herkesten ahmak, fakat sebatlı olmak.
René Descartes
* Şayet gerçeği harbiden bilmek istiyorsan, hayatında bir sefer olsun bütün şeyler ile ilgili kuşku et.
* Net olan bir şey var. Bir şeyin doğruluğundan kuşku etmek.
Kuşku etmek düşünmektir.
Düşünmekse var olmaktır.
Öyleyse var olduğum kuşkusuzdur.
Düşünüyorum, öyleyse varım.
İlk bilgim bu sağlam bilgidir.
Şimdi bütün öteki bilgileri bu bilgiden çıkarabilirim.
* Yaradan’nın bilgisinin mükemmel olması ve onun aldanmaz ve aldatmaz olması inancı, vahyin temelini oluşturur.
* Aldatmaz olduğu için de Yaradan’nın bildirdiği doğrudur.
* Düşünüyorum, o halde varım. (Cogito, ergo sum; je pense, donc je suis.)
* İyi kitaplar okumak, geçmiş asırların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir.
* Bizim çıkış noktamız ferdin subjektivitesidir… Çıkış noktamızdan bakıldığında ‘düşünüyorum öyleyse varım’ gerçeğinden başka bir gerçek olamaz. Rastgele bir sahiden önce, bir salt gerçek olmalıdır. Bu gerçeği kavramak kolaydır, çünkü ferdin varlığında mevcuttur.
* Öncelikle, açık bir şekilde bilmediğim bir şeyi katiyen doğru olarak kabul etmem. İkinci olarak, doğru çözüme erişmek için incelediğim konuyu olası olduğu ölçüde küçük parçalara ayırır, ondan sonra çözümleme ederim. Üçüncü olarak, küçükten başlayarak büyüğe doğru adım adım ilerleyerek düşüncelerimi netleştirmeye çalışırım. Nihayet, son olarak, her vaziyetin neticenini ortaya koyar ve genel olarak gözden geçiririm.
* Felsefe bir bilimdir ve geometrik yolu metafiziğe uygulamak gerekir, felsefeyi net bir bilim yapmak için.
* Yaradan’nın varlığı, bir hakikati ifade eden geometrik kuramlardan daha özbeözdür.
* Felsefe sözünden “bilgeliği inceleme” anlaşılır. Bilgelikten de yalnız işlerimizde ölçülülük değil, bu arada hayatımızı sürdürebilme, sıhhatimizi savunma ve bütün zanaatların buluşu için de insanın bilebildiği bütün şeylerin tam bir bilgisi anlaşılır. Bu bilginin böyle olması için de onun ilk nedenlerden çıkarılmış olması gereklidir. Böylelikle bu bilgiyi edinme yolunu öğrenmek için (-ki asıl felsefe budur) bu ilk nedenleri, başka bir deyişle ilk ilkeleri aramakla işe başlamak gerekir. Bu ilkelerde de iki şart bulunmaktadır. Birincisi; bu ilkeler o kadar açık ve apaçık olmalıdır ki insan aklı onları dikkatle incelemeye koyulduğunda doğruluklarından kuşku etmesin. İkincisi; geriye kalan başka bütün nesneler var olmadığı hâlde bile ilkeler bilinebilmeli, fakat buna karşılık, ilkeler var olmayınca başka şeyler bilinmemelidir. Bundan sonra da ilkelere bağlı olan şeylerin bilgisini öyle ilkelerden çıkarmalıdır ki yapılan dedüksiyonların bütün devamınca apaçık olmayan hiçbir şeye rast gelinmesin. (Felsefenin İlkeleri-MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Yayınları-Çev.: MehmetKarasan-s.5-6)
* Hakikatte ancak ve yalnız Yaradan’dır ki tam olarak bilgedir, yani her şeyin hakikati hakkında tam bilgisi vardır; fakat denilebilir ki insanlar daha ehemmiyetli hakikatler hakkında az ya da çok bilgi sahibi oldukları ölçüde, az ya da çok bilgelik sahibidirler. Bu noktada bütün bilginlerin hemfikir olamayacağı hiçbir şey bulunmadığını sanıyorum. (Felsefenin İlkeleri-MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Yayınları-Çev.: MehmetKarasan-s.5-6)
* Benim bilgime güvenin bu bilgiler gerçekliği delildir ispat etmek düşünmeyi gerektirir.
* Şüpheyi, asla işlerimizi sevk ve idarede kullanmamalıyız.
* Ehemmiyetli olan akıllı olmak değil, aklı yerinde ve zamanında kullanmaktır.
* Şayet gerçeği harbiden bilmek istiyorsan, hayatında bir sefer olsun bütün şeyler ile ilgili kuşku et.
* Net olan bir şey var. Bir şeyin doğruluğundan kuşku etmek.
Kuşku etmek düşünmektir.
Düşünmekse var olmaktır.
Öyleyse var olduğum kuşkusuzdur.
Düşünüyorum, öyleyse varım.
İlk bilgim bu sağlam bilgidir.
Şimdi bütün öteki bilgileri bu bilgiden çıkarabilirim.
* Yaradan’nın bilgisinin mükemmel olması ve onun aldanmaz ve aldatmaz olması inancı, vahyin temelini oluşturur.
* Aldatmaz olduğu için de Yaradan’nın bildirdiği doğrudur.
* Düşünüyorum, o halde varım. (Cogito, ergo sum; je pense, donc je suis.)
* İyi kitaplar okumak, geçmiş asırların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir.
* Bizim çıkış noktamız ferdin subjektivitesidir… Çıkış noktamızdan bakıldığında ‘düşünüyorum öyleyse varım’ gerçeğinden başka bir gerçek olamaz. Rastgele bir sahiden önce, bir salt gerçek olmalıdır. Bu gerçeği kavramak kolaydır, çünkü ferdin varlığında mevcuttur.
* Öncelikle, açık bir şekilde bilmediğim bir şeyi katiyen doğru olarak kabul etmem. İkinci olarak, doğru çözüme erişmek için incelediğim konuyu olası olduğu ölçüde küçük parçalara ayırır, ondan sonra çözümleme ederim. Üçüncü olarak, küçükten başlayarak büyüğe doğru adım adım ilerleyerek düşüncelerimi netleştirmeye çalışırım. Nihayet, son olarak, her vaziyetin neticenini ortaya koyar ve genel olarak gözden geçiririm.
* Felsefe bir bilimdir ve geometrik yolu metafiziğe uygulamak gerekir, felsefeyi net bir bilim yapmak için.
* Yaradan’nın varlığı, bir hakikati ifade eden geometrik kuramlardan daha özbeözdür.
* Felsefe sözünden “bilgeliği inceleme” anlaşılır. Bilgelikten de yalnız işlerimizde ölçülülük değil, bu arada hayatımızı sürdürebilme, sıhhatimizi savunma ve bütün zanaatların buluşu için de insanın bilebildiği bütün şeylerin tam bir bilgisi anlaşılır. Bu bilginin böyle olması için de onun ilk nedenlerden çıkarılmış olması gereklidir. Böylelikle bu bilgiyi edinme yolunu öğrenmek için (-ki asıl felsefe budur) bu ilk nedenleri, başka bir deyişle ilk ilkeleri aramakla işe başlamak gerekir. Bu ilkelerde de iki şart bulunmaktadır. Birincisi; bu ilkeler o kadar açık ve apaçık olmalıdır ki insan aklı onları dikkatle incelemeye koyulduğunda doğruluklarından kuşku etmesin. İkincisi; geriye kalan başka bütün nesneler var olmadığı hâlde bile ilkeler bilinebilmeli, fakat buna karşılık, ilkeler var olmayınca başka şeyler bilinmemelidir. Bundan sonra da ilkelere bağlı olan şeylerin bilgisini öyle ilkelerden çıkarmalıdır ki yapılan dedüksiyonların bütün devamınca apaçık olmayan hiçbir şeye rast gelinmesin. (Felsefenin İlkeleri-MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Yayınları-Çev.: MehmetKarasan-s.5-6)
* Hakikatte ancak ve yalnız Yaradan’dır ki tam olarak bilgedir, yani her şeyin hakikati hakkında tam bilgisi vardır; fakat denilebilir ki insanlar daha ehemmiyetli hakikatler hakkında az ya da çok bilgi sahibi oldukları ölçüde, az ya da çok bilgelik sahibidirler. Bu noktada bütün bilginlerin hemfikir olamayacağı hiçbir şey bulunmadığını sanıyorum. (Felsefenin İlkeleri-MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Yayınları-Çev.: MehmetKarasan-s.5-6)
* Benim bilgime güvenin bu bilgiler gerçekliği delildir ispat etmek düşünmeyi gerektirir.
* Şüpheyi, asla işlerimizi sevk ve idarede kullanmamalıyız.
* Ehemmiyetli olan akıllı olmak değil, aklı yerinde ve zamanında kullanmaktır.
Siméon Denis Poisson
* Hayat sadece iki şey için güzeldir. Matematiği keşfetme ve öğretme.
* Hayat sadece iki şey için güzeldir. Matematiği keşfetme ve öğretme.
Ömer Hayyam
* Adalet evrenin ruhudur.
* Uyan!Uyumak için önümüzde sonsuzluk var.
* Hayat kısa insanoğlu! Kesildikçe biten yayılır gibi yeşermeyeceksin bir daha. 18 Haziran 2007
* Tanrım niçin ekşi ayranı edersin helal de şarabı haram
* Bir kerpiçim de olsa,satar yeniden şarap içerim.
* Buraya dilber, şarap dizersen şayet,
* Adalet evrenin ruhudur.
* Uyan!Uyumak için önümüzde sonsuzluk var.
* Hayat kısa insanoğlu! Kesildikçe biten yayılır gibi yeşermeyeceksin bir daha. 18 Haziran 2007
* Tanrım niçin ekşi ayranı edersin helal de şarabı haram
* Bir kerpiçim de olsa,satar yeniden şarap içerim.
* Buraya dilber, şarap dizersen şayet,
Burayı su, çemenle bezersen eğer,
Fazlasını istersen, cehennemde yan;
Gerçek cennet buradadır, sezersen eğer.
Fazlasını istersen, cehennemde yan;
Gerçek cennet buradadır, sezersen eğer.
* Yaşamanın sırlarını bileydin
Ölümün sırlarını da çözerdin;
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
Yarın, akılsız, neyi bileceksin?
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
Yarın, akılsız, neyi bileceksin?
* Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:
İki başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevrende:
Er geç baş başa verecek değil miyiz?
Ne kadar dönersem döneyim çevrende:
Er geç baş başa verecek değil miyiz?
* Her gece aklım dalar gider engine.
Ağlarım, inciler dolar eteğime.
Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana:
Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne!
Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana:
Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne!
* Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz:
Kuklacı Felek usta, kuklalar da biz.
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer ikişer;
Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer ikişer;
Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
* Dünya üç beş bilgisizin elinde;
Yüzlerce her bilgi kendilerinde.
Üzülme; eşek eşeği beğenir:
Hayır var sana kötü demelerinde.
Üzülme; eşek eşeği beğenir:
Hayır var sana kötü demelerinde.
* Cennette huriler varmış, kara gözlü;
İçkinin de ordaymış en güzeli.
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz:
Bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili.
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz:
Bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili.
* Üzülüp durma, sen de yarından yana
Yaşamak böyle günleri fırsat sana
Bin sene önce göçenlere yoldaş olup
Ederiz, köhne mabede, yarın veda
Bin sene önce göçenlere yoldaş olup
Ederiz, köhne mabede, yarın veda
* Cennetle, cehennem, var mı gören, gönlüm?
Dönmüş bazı gördün, öteden, gönlüm?
Bel bağladığım, korkuyla umutta
Yok; bir tek işaret, iz bile gönlüm.
Bel bağladığım, korkuyla umutta
Yok; bir tek işaret, iz bile gönlüm.
* Gözüm, değilsen eğer kör, kabre ağlayıgör
Bu fitnelerle geçen ömrü bir hesaplayıgör
Ve toprak altını gör, Şah, vezir birlikte uyur
Karınca ağzına düşmüş, şu ay yüzlüyü gör
Ve toprak altını gör, Şah, vezir birlikte uyur
Karınca ağzına düşmüş, şu ay yüzlüyü gör
* Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
* Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil;
Erdiğim sırları söylemek elimde değil;
Aklım düşüncenin derin denizlerinden
Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil.
Aklım düşüncenin derin denizlerinden
Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil.
* Bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben;
Şaşkınlıktan başka şeyim artmadı yaşarken.
Kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi,
Niçin geldik kaldık, niçin gidiyoruz bilmeden.
Kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi,
Niçin geldik kaldık, niçin gidiyoruz bilmeden.
* Eşi arkadaşı verdik birer birer toprağa;
Kiminden bir taş dahi kalmadı ortada.
Sen, yorgun katır, hala bu kalleş çöldesin;
Sırtında bunca yük, yürü bakalım hala.
Sen, yorgun katır, hala bu kalleş çöldesin;
Sırtında bunca yük, yürü bakalım hala.
* Dert içinde sevinci bul da yaşa;
Haksız düzende haklı ol da yaşa;
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından yoğundan kurtul da yaşa.
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından yoğundan kurtul da yaşa.
* Doyacak kadar aşın varsa,
başını sokacak bir damın,
insanoğluna kulluk etmiyorsan,
başkasının sırtında değilse geçimin,
tamam, güneşli günler içindesin.
insanoğluna kulluk etmiyorsan,
başkasının sırtında değilse geçimin,
tamam, güneşli günler içindesin.
* Yaşamanın sırlarını bileydin
Ölümün sırlarını da çözerdin. Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok: Yarın, akılsız, neyi bileceksin?
İbn-i Sina
* Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir. 21 Haziran 2007 16 Eylül 2010
* İlim ve sanat ittifak görmediği ülkeyi terk eder.
* Dünya bir eğlence ve oyun yeri değildir.
* Kendinin ne olduğunu bilen insan, bir takım kendini bilmezlerin, onun ile ilgili söylediklerinden etkilenmez.
* İnsanın ruhu kandil, bilim onun aydınlığı ve Tanrısal bilgelik de kandilin yağı gibidir. Bu yanar ve ışık saçarsa o vakit sana “diri” denilir.
* Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir. 21 Haziran 2007 16 Eylül 2010
* İlim ve sanat ittifak görmediği ülkeyi terk eder.
* Dünya bir eğlence ve oyun yeri değildir.
* Kendinin ne olduğunu bilen insan, bir takım kendini bilmezlerin, onun ile ilgili söylediklerinden etkilenmez.
* İnsanın ruhu kandil, bilim onun aydınlığı ve Tanrısal bilgelik de kandilin yağı gibidir. Bu yanar ve ışık saçarsa o vakit sana “diri” denilir.